Grand Belli Hotelden 1.7 Km uzaklıktadır.
Hamamönü Yol Tarifi AlSemtin kökeni 13. yüzyılda Ankara Kalesi çevresindeki ticaret alanlarının genişlediği döneme dayanır. Sultan Çelebi Mehmed’in damadı olan "Damat Karaca Paşa" olarak da amoşan Abdullah oğlu Karacabey tarafından 1427 yılında inşa edilen Karacabey Camii ve hamamı, bölgenin kent içindeki önemini arttırdı. Bu dönemde Kale ve çevresi "Yukarıyüz" olarak adladırılırken Karacabey Külliyesi’nin de bulunduğu bölge "Aşağıyüz" olarak adlandırılmaktaydı.
Keçi kılından üretilen bir tür kumaş olan sof üretimi, Hamamönü'nün kentin önemli bir bölgesi haline gelmesinde etkili oldu. 15. ve 16. yüzyılllar, Hamamönü'nün en fazla geliştiği devir idi. 17. yüzyılda Ankara'da kale dışında kalan tüm çarşı ve mahalleri ile birlikte Hamamönü de Celaâi isyanları sonucu yıkıldı.
18. yüzyıl sonlarında Hamamönü daha çok Müslüman nüfusun yaşadığı bir bölge idi. Bölge büyük yangınlar ve 1873-1875 arasındaki kıtlık felaketi ile yoksullaştı. 1900'lerin başında II. Abdülhamid, Tacettin Camisi ve Türbesi’ni yaptırdı.
20. yüzyıl başında Tacettin Mahallesi ve Hacettepe arasında kalan konutlarda genellikle tarikat erbabı ikamet etti ve bu alanda çok sayıda ibadet yapısı yapıldı. Ancak Cumhuriyet'in ilk yıllarında Hamamönü'de yabancı memurlar, devlet erkânı ve toplumun önde gelen isimleri de ikamet etti. ‘Mevalar’ın Konağı’ denilen büyük, eski bir konak, Sovyetler Birliği’nin ilk elçilik binası olarak kullanıldı; Millî Mücadele yıllarında Ankara'da konut sıkıntısı çekilen devirde, dönemin önemli gazetecilerinden Falih Rıfkı Bey, Hamamarkası Mahallesinde bir konutta; şair Mehmet Akif, Taceddin Dergahı'na eklenen bir odada yaşadı. Hamamönü ile Cebeci arasında "Hamid Tarlası" adı verilen ve bayram yeri olarak kullanılan geniş alanda, sakinlerin sosyalleşme mekanı idi. Hamamönü, 1950‟li yıllara kadar tipik bir Türk mahallesi olarak varlığını sürdürdü.
Türkiye'de 1940 ve 1950'li yıllarda yaşanan kırdan kente göçler, yeni yılların açılması ve 1958'de kurulan Çocuk Sağlığı Enstitüsü'nün Hacettepe Üniversitesi'ne dönüşmesi süreci ile bölgenin dokusu değişti. 1965'te 1965 tarihli Kat Mülkiyeti Kanunu'nun çıkmasından sonra apartmanlaşma görüldü.
2000'lerin başından itibaren eski kent dokunmasının korunmasına ve turistik bir cazibe merkesi haline getirilmesine yönelik çalışmalar yapıldı. Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal Marşı’nı yazdığı Tacettin Dergâhı’nın da içinde bulunduğu parka şairin adı verildi. Bir dönem yaşadığı ve külliyenin bir parçası olan konut, müze-eve dönüştürüldü. Altındağ Belediyesi'nin, aslına uygun inşa ettirdiği 22 tarihi Ankara Evi‟nden oluşan Sanat Sokağı, 2010 yılından beri sanatçılara tahsis edilmiştir.